Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
22. Januar 2023 7 22 /01 /Januar /2023 11:41

İngiltere bir zamanlar en sert futbol holiganlarının yuvası olmuş olabilir, ancak hepimizin bildiği gibi zaman değişiyor. Aşırı kilolu İngilizler cumartesi geceleri pub'larının önünde iyi bir dövüş ararken, Polonyalı gruplar ormanda vahşi savaşlar yapmaya ya da rakiplerine pala sallamaya koyuluyor.  Bu arada, neredeyse her küçük Polonya kasabasının kendi holigan grubu var ve her ay "Ustawka" adı verilen yüzlerce planlı dövüş gerçekleşiyor.

 

Polonya'ya giden her taraftarın bilmesi gereken ilk şey, futbol kültürünün tamamen farklı olduğudur. Örneğin, sokakta yanlış renkleri giyerseniz, insanlar size sadece ters ters bakmaz veya orta parmağını göstermez. Sana saldırırlar ve kafanı gözünü parçalarlar. Eğer eşcinsel, siyah ya da Che Guevara tişörtleri giymeyi seven biriyseniz, bu ülkeden ne pahasına olursa olsun uzak durmalısınız.

 

Belki hatırlarsınız Euro 2012 başlamadan önce Polonyalı anti-faşist gruplar alarm vermeye ve iyi organize olmuş holiganların çoğunun aşırı sağcı örgütlerden etkilendiği konusunda halkı uyarmaya çalıştı. Ancak Polonya hükümetinin pek de umurunda değildi. Faşist örgütler bir süredir sokakları kontrol etmek için holiganları ayak takımı olarak kullanmakta. Bazı şehirlerde durumun çoktan kontrolden çıktığı söyleniyor.

Polonya Tribünleri

Gerçeği söylemek gerekirse Polonya tribünleri bugüne kadar pek fazla ilgi alanıma girmiyor. Ultra ve Holigan alt kültürlerine sadık kalmalarına saygım sonsuz. Fakat aşırı ırkçı, faşist, farklı kültürlere, dinlere, siyasi görüşlere karşı tahammülsüz duruşlarını kesinlikle kabul etmiyorum ve saygı göstermiyorum! Polonya tribünleri üzerine yazmaya, bir zamanlar Lech Poznan tribünlerinin Kolejorz grubunun eski emekçileri ile geçen sene tanışmam vesile oldu. Arkadaş ismini yazmamı istemedi çünkü geçmişte Kolejorz grubunun tribün lideri Rafat Dabrowski nam-ı diğer “Uzsol” ile bazı karanlık mevzulara karışmış.

 

Arkadaş Polonya’da taraftar kültürünü şöyle tarif ediyor; "Sembollerinizi şehirlerimizde, hatta şehir merkezinde bile göstermemeniz daha iyi olur. Polonya'da işler Almanya'dakinden biraz daha farklı. Almanya ya da İngiltere'de rakip taraftarları renklerinden dolayı dövmez ama Polonya'da bu kesinlikle normaldir.”

 

Polonyalı ultralar futbolun bel kemiğidir. Takımlarını her şeyden çok seven ve stadyumlara devasa pankartlar asan fanatiklerdir. Ancak şiddetin iç yüzü daha vahim boyutlarda. Ortalama bir Polonyalı holiganın haftada 20 saatini çatışmalar için çeşitli dövüş sanatları eğitimi alarak ve vücudunu güçlendirerek geçiriyor. Çoğu gruplar silah kullanımını korkaklık olarak görmekte. Ama istisnalar da var. Krakow'da bir keresinde iki grup arasında çıkan çatışmada birbirlerini bıçaklayarak katlettiklerini anlatıyor Arkadaş. “Irkçı gruplar var ve onlar siyah bir oyuncuyu kabullenmezler. 'Biz çok agresifiz, çok güçlüyüz, çok beyazız' diyorlar.

 

“Polonyalı ultraların 2012 Avrupa Şampiyonasında fazla bir şey yapmasına gerek kalmadı çünkü Avrupa'dan başka gruplar da vardı. Mesela İngiliz holiganlar ile ormanda buluşup dövüşüldü, diğerleri ise tren istasyonlarında buluşma ayarladı. Çoğu kişi kabul etmiyor ama bu dövüşler gayet normal ve futbolun bir parçası.” Polonyalı arkadaş haklı! Futbol boş taktik üzerine konuşmalardan öte bir oyun. İki rakipler arasında yapılan kapışmalar modern futboldan önce gerçek futbolun temelini oluşturan “Shrovetide Football” dayanıyor!

 

Polonya Nazi işgali altında korkunç dehşetler yaşadı, ancak Sovyet rejiminin yaraları hala taze ve neo-Nazilerin anti-komünist zihniyeti holiganlar arasında rağbet görüyor. Daha önceki nesil futbol taraftarları komünist rejimle mücadelede önemli bir rol oynadı. Polonya’nın bazı Stadyumlarının duvarları 1944 Varşova Ayaklanmasını belgeleyen güzel ve ilginç duvar resimleriyle süslü olabilir. Ancak Polonya direnişinin son girişiminin bu resimleri bile kısmen ırkçı beyaz güç grafitileriyle kaplı.

 

Polonya halkı artık bu tür ırkçı eğilimli gruplardan bıktığını anlatıyor arkadaş “Polonya Antifa'sı uzun süredir aşırı sağa karşı sokak savaşı veriyor ve mümkün olan her yerde yeniden insanları bu tür mahluklardan uzak durmalarını anlatıyor. Bunu yaparken, gerekli gördükleri takdirde bazen ırkçılarla çatışmalara giriyorlar. Son yıllarda en az 40 kişinin aşırı sağcılar tarafından öldürüldü. Halk artık bunlara tahammül etmek istemiyor.”

Rafat Dabrowski "Uzsol"

Rafat Dabrowski "Uzsol"

Arkadaşa biraz efsane “Uzsol” dan bahsetmesini istedim. “Uzsol 1990’larda Bulgarska Caddesi'nde bulunan Lech Poznan stadyumun tribün lideriydi ve taraftarların büyük hayranıydı. 1990'larda Kolejorz grubunu kurdu, sık sık ayaklanmalara ve kavgalara katıldı, dövüş sanatlarına aşıktı. Sık sık kanunla ters düşmüştür. Polis ve Merkezi Soruşturma Bürosu onu mafya ile iş yapmak, uyuşturucu satmak gibi çeşitli suçlamalarla birkaç kez tutukladı. Sonra tribünü bıraktı. Şimdi hem ringde hem de kafeste dövüşen aktif bir MMA dövüşçüsüdür. Tüm stillerde yakın dövüş uzmanlarına göre, Polonya'nın önde gelen ağır sikletlerinden biri.”

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt