Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
7. Juli 2012 6 07 /07 /Juli /2012 11:28

Malum mevsimlerden yaz, gerçi bizim buralarda sade takvimde yaz olduğu gösteriyor, saat başı iklim değişen ülkede yaşıyoruz. Allahtan şimdiye kadar bir tek kar yağmadı ama bu gidişle hiç belli olmaz. Ne yapalım bizde ailece hevesimizi haftaya saklıyoruz, üç hafta İstanbul, bu sene bir başka güzel olacağı kesin.


Havalardan galiba, şu son zamanlarda bloga fazla uğramıyorum. Dostlar sağ olsun yinede ortamı canlı tutuyorlar, bundan böyle  “Ultras Project” blogunda da yazılarımı okuyabilirsiniz >>> link. Elimden geldiği kadar, vakit buldukça birkaç satır karalamaya çaba göstereceğim. Akıllarda soru işaretleri oluşanlara, tamamen karşılıksız! Sırf ortak davamız olan Ultra’ alt kültürü canlı kalması amacıyla, başka bir şey değil! Ama önce tatilimizi yapalım;)


Enteresan hafta geride bıraktık, euro2012 değinmeyeceğim, zaman kaybı. Daha önemli olaylar oldu, iyisi de var kötüsü de, gelin iyi haberleri sona bırakalım.


Bir zamanlar Glasgow Rangers vardı, hatırlıyorsunuz değil mi? Artık YOK! link Glasgow Rangers iflas etti! Önemli 4 dünya derbisi arasında yer alan, dini inançların çatışması  olarak gösterilen “Rangers-Celtic”, bir başka adıyla “Old Firm” uzun yıllar oynanmayacak(!) endüstriyel futbol canavarına bir kurban daha verdik, Allah sonumuzu hayır etsin.


Bir kötü haber FİFA’dan geldi, IFAB( International Football Association Board, Uluslar arası futbol federasyonu) uzun süredir denemede olan “Goal-Line Technology” Türkçesi, “gol çizgi teknolojisine” yeşil ışık yaktı, blatterin ağzı kulaklarında. link  Bu teknolojinin altında yatan esas neden, aynı zamanında pankartları, davulları, meşale yakmayı, konfeti yasaklarına benziyor. Başta yayıncı kuruluşlar olmak üzere profesyonel futbol kulüplerine yatırım yapan sponsorlar ve bu tür kulüpleri satın alan oligarklar, petrol şeyhleri vb. zenginlerin büyük baskılarından dolayı gerçekleşen bir projedir goal-line technology. Futbolun doğasında yatan ve oyuna ayrı bir zevk katan, oyun içinde gerçekleşen tesadüflere para babalarının tahammülü kalmadı. Hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyorlar çünkü ortada büyük para dönüyor. Böylece yayıncı kuruluşları için ayrı bir rant kapısı oluştu. Her “gol mü, gol değil mi” tantanaları koptuğunda araya iki reklam sokuşturmak için mükemmel fırsat, Amerika’daki spor müsabakalarında olduğu gibi, zaten hedefleri o değimliydi?


UEFA’da boş durmadı, Ukrayna’da U19 genç futbolcuları toplayıp link “sakın şike yapmayın haaaa, üç önemli maddeyi devreye sokun “Tanımla, Diren, Rapor et” artık nasihat mı edildi, gençlerin kulaklarını mı çektiler, gerçi resimdeki delikanlı kulaklıkları takıp önlem almış. Şaka bir yana 3 temmuzda Türkiye’de patlak veren şike skandalı sonrasında bende UEFA’ya “sıfır tolerans” maddesini bir anda devreye sokması için mail atanlardanım. Açık konuşayım şimdiye kadar bu kurumdan hiç hoşlanmadım ve samimiyetlerine inanmıyorum! Başta Platini beni biraz ümitlendirmişti ama sonra gördüm oda diğerlerinden farklı değil ve sonunda siyasi lobilere karşı boyun eğdi. Şikede “sıfır tolerans” uygulanamadığı gibi Financial Fair Play konseptinin de UEFA’nın samimi olacağına inanıyorum!

Fazla içinizi karartım, gelelim güzel olaylara.


Avrupa Futbol Taraftarlar Birliği(FSE) 5. Uluslar arası kongresi bu sene 13-15 temmuz günleri İstanbul’da yapılıyor, detaylı bilgi almak için buradan>>> link

b_3000_200_16777215_00___images_stories_EFFC_effc2012-title.png32 Ülkeden yaklaşık 450 taraftar kayıt yaptırdı, geçen senelere nazaran kongreye ilgi yoğun. Önemli konuklar var, onlardan biri uluslar arası şike suç örgütlerini ortaya çıkaran gazeteci yazar Declan Hill. Şahsen benim için kongrenin ikinci ve üçüncü günleri büyük önem taşıyor. İkinci günü yapılacak workshoplardan biri “Ultras Not Dead” Türkçesi “Ultralar bitmedi” konu Ultra alt kültürünün şu anki düştüğü hali ve geleceği yönünde fikirler sunulacak, tartışılacak. Bu workshop medyaya kapalı ve sade özel davetli kişiler/gruplar katılacak! Diğer önemli toplantı üçüncü gün, ilk Türk futbol taraftarları toplantısı yapılacak.


Sahi, konu Ultra’ alt kültüründen açılmışken. Geçen gün altravita.com sitesinde Kai Tippmann’nın yazısına rastladım. Ultra nedir, kimdir? sorusuna güzel bir cevap gelmiş >>> link gerçi orada yazanların hepsini blogda işlemiştim ama benim açımdan önemli bir öneri ortaya atıyor; “Ultralar, bağımsız, parlamento dışı uluslar arası siyasi bir fraksiyon kurmalı!” Allah izin verirse haftaya kongrede yapılacak workshopta mutlaka bu öneriyi dile getireceğim, bence üzerinde durulması gereken önemli bir konu!


Haftanın en güzel haberini bu sabah aldım, Gayın-Sin tekrar yayında >>> link Yaklaşık bir yıldır blog aleminden uzak kalan Melih Şabanoğlu yeniden yazılarıyla aramızda. Hoş geldin üstat!


Hani hep sorarlar,”Taraftar kimdir?” Dün sevgili Mahir bir resim paylaşmış ve altına şöyle yazmış;

391329 10151008470972295 157341345 n

“Bu fotoğrafa bakarken Sarı Laciverti değil benim gibi armasını seven bir kardeşimi görüyorum”


Mahir benim gibi Galatasaraylı. Bizler farklı renklere gönül verebiliriz ama tutkusunu tüm imkanları zorlayarak yaşayanlara saygımız sonsuz!


Tatile girmeden önce bu son yazı, belki haftaya Cuma günü bazılarınızla tanışma fırsatı olur inşallah, memnun olurum şimdilik hoşça kalın….

 


 
Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt