Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
20. September 2014 6 20 /09 /September /2014 09:39

Şöyle bir laf var “Yeteneği olan her insan futbolcu olabilir ama yeteneği olan her futbolcu insan olamaz”. Küresel kapitalizmin sömürüsü haline getirilen günümüzün futbol camiasında “ADAM!” gibi futbolcu bulmak samanlıkta toplu iğne aramaya benzer. YOK! Dini imanı para olmuş çakma pop yıldızlarına benzer günümüzün profesyonel Futbolcusu. Geçtiğimiz 13 Eylül günü rahmetli Metin Oktay’ı andık ne güzel demiş; “Fenerbahçe 20, Adalet 10 bin lira teklif ederken, ben Galatasaray ile yıllığına 8 bin liraya anlaşma yaptığım gün mutluluktan uçuyordum.” Boşuna uğraşmayın kimse Metin Oktay olamaz hele sağ eli kalbinize koymakla hiç!

 

Fenerbahçe tribünlerinden Metin Oktay’a en ağır küfürler edilirken o tribünlerin önüne gelmiş elini göğsüne koyup Fenerbahçe taraftarından özür dileyerek bir anda stadı susturmuştur. Dönüp yine yazının ilk satırlarına geliyoruz Yeteneği olan her insan futbolcu olabilir ama yeteneği olan her futbolcu insan olamaz”.

 

Şu ortamda profesyonel futbolcu romantizmi yapanları anlamakta güçlük çekiyorum. Kendi taraftarının kızmasına tahammül edemeyen Burak Yılmaz, geçtiğimiz sezon FB derbisinde formaya hakaret eden Selçuk İnan gibi elemanları baş tacı yapmak abeste iştigal. İkisi son zamanlarda, onları yere göğe sığdıramayan, Galatasaray taraftarının gözünden düştü. Sebebi ise kötü performanslarından daha çok karaktersiz tavırlar vurdumduymazlıkları!

 

Küfür etmek iyi değil tabi ki ama şu ortamda taraftarlar bizzat küfür etmeye zorlanıyorlar. Türkiye’de futbolu yönetenler, medyasıyla birlikte ısrarla futbolu insanlara pavyon eğlencesi olduğunu kurnazca uyguladıkları algı yönetimiyle beyinlerine kazıyorlar, sonuç öğretilmiş çaresizlik! Bir örnek; geçtiğimiz hafta bir spor kanalında “Spor Servisi” adlı programı seyrediyorum. Assolistler M. Demirkol ve F. Akdağ. Konu tribünlerin boş kalması. Öyle saçma şeyler anlatıyorlar ki inanılacak gibi değil. Biri Tarkan konseri biletlerinin kapış, kapış gittiğini ama futbola pek o kadar ilgi olmadığını derken diğer eleman maçların gündüz oynanmasını ileri sürüyor, neymiş efendim insanların eğlence alternatifi kalmıyormuş. Bir türlü tribünlerin pasolig kartı yüzünden boş kaldığını diyemiyorlar. Diyemezler de çünkü onlar Neoliberal faşist, kapitalist düzenin kuklaları!

 

Şu saçma, boş konuşmalar Türkiye’de spor kültürünün olmadığının kanıtıdır! Amaç tamamen profesyonel sporları diğer eğlenceler ile aynı tefe koyarak paralı kitleleri tribünlere çekip Halkı sömürmek! İşin diğer boyutu ise bilet fiyatları. Birader sen asgari ücretin 890 TL olduğu ülkede son Şampiyonlar ligi maçında 110 TL tut 2000 TL bilet fiyatı çekersen çoluğun çocuğun ailesinin rızkından kesip stada gelen insanların tepkisini hoşgörüyle karşılayacaksın. Kızamazsın, oraya gelen kitlenin büyük çoğunluğu futbol bilgisi SIFIR! Sahadaki sporcuyla empati kurması mümkün değil. Çünkü onlar yılda milyonlarca Euroları cebine indiren futbolculara sporcu olarak görmüyorlar. Bu insanlar hayatında bir takımda futbol oynamamış. Amaçları medyada lanse edildiği gibi futbol maçı seyredip eğlenmek hoş saatler geçirmek!

 

Taraftar suçsuz mu? HAYIR! Taraftarında kabahati büyük. Bazen öyle boş laflar duyuyorum ki “Ben Futbolu, Basketbolu sevmiyorum tek aşkım GS, FB” gibi laflar sarf edenler, yahu arkadaşlar siz bırakın bu işleri paranıza yazık. Yok böyle bir şey, insan gönül verdiği kulüp kadar sporu da sevmeli hatta icra etmeli. Gerçekten tribününü kovaladığı sporu anlaması, idrak etmesi için futbol, basketbol vb. oynamalı. Saha içinde ve soyunma odasında o havayı teneffüs etmeli. Rakibiyle ikili mücadeleye girip ayağına tekme yemeli. Üst baldırı çekmeli, dizi kanamalı. Ertesi gün vücudunun her yeri ağrımalı ki tribünde seyir ettiği futbolcu ile empati kurabilsin. “Yok efendim benim işim gücüm kariyerim daha önemli” gibi bahaneler uyduracaksanız hiç boşuna tribün kovalamayın, hoş vakit geçirmek istiyorsanız sinemaya, tiyatroya yada konsere gidin. Çünkü kuru tribün kovalayarak siyasi partilerin bindirilmiş kıtalarından farkınız yok.

 

Sevgili Arkadaşlar dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyoruz. Futbol, kitaplardan, televizyondan, video oyunlarından öğrenilecek spor değil! TRİBÜN KÜLTÜRÜ = SPOR KÜLTÜRÜ! İkisi etle tırnak gibidir, olmazsa olmazdır......

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt