Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
29. März 2023 3 29 /03 /März /2023 10:19

İtalya’da, o yıllarda tüm Dünya’yı çalkalayan “68 Gençlik” direnişi içinde doğan ve tribünlere taşınan ULTRA hareketinin bazı önemli gruplarını tanıdık. Şimdi, yazının bu noktasından sonra ULTRA hareketinin Mantalitesini bir diğer deyimle zihniyeti, temel yapısı ve amacını anlatmaya çalışacağım.

 

 

                                        "Mentalita ULTRAS"

 

Daha bu tarihsel aşamada, esas olarak destekledikleri takımın oyuncularının cesaretlendirilmesinde somutlaşan tezahürat ve Ultras 'mantalitesi', basit bir Pazar eğlencesi statüsünden sıyrılmış ve o dönemi karakterize eden siyasi bağlılığın yanı sıra güçlü değerleri, açık kimlikleri teyit etmenin bir yolu haline gelmiştir. Ultra gruplarının doğuşu, siyasi şiddetin damgasını vurduğu yıllarda, taraftarlar yeni bir 'antagonistik' boyutunu gerçekleştirdi ve tanımladı.

 

Üstünlük, cesaret ve hatta gösterişli bir maçoluk fikrine atıfta bulunan pankart ve sloganların tribünlerde görülebileceği gibi, belirli bir muhalefet, yüzleşme, güç ve erkeklik kültürü hemen göze çarpmaya başladı. Floransalı taraftarların Lario nehri kıyısında açtığı ünlü 'Voi comaschi, noi con le femmine' pankartı, muhtemelen stadyum tarihinin en ünlü ironik pankartıdır ya da 'Bergamaschi? Hayır, bergatrans' pankartı ya da Bolognesi'nin Atalantini'ye hitabı, stadyumların dilinde cinsiyetçiliğin arttığı iddialarına kolaylıkla kanıt olarak kullanılabilir. Roma Ultra’lanın bir keresinde Milan’lılara gönderme yaptıkları pankartında içerikte fena değil.

Ultralar, Dün Ve Bugün-18

Romalı ultras, dazlak, sosyolog, yazar ve gençlik alt kültürlerinin büyük âlimi Valerio Marchi, “La sindrome di Andy Capp” adlı kitabında şöyle yazmıştır;

 

“ULTRA hareketi, büyük sosyal, kültürel ve ekonomik çalkantıların, artan bir ivmeyle hızlanan teknolojik dönüşümün ve işgücü piyasasının görece kısıtlanmasının damgasını vurduğu bir dönemde doğdu ve gelişti. Büyük belirsizliklerin yaşandığı, özellikle gençler arasında siyasi pratiğin hayal kırıklığına uğradığı, olası her türlü illüzyonun ipliğini pazara çıkaran bir refah, ticari markaların, yaygın ve totalleştirici hale topluma karşı duran ve gençlerin ellerinde kalan son çaredir ULTRA hareketi.”

 

1970'ler boyunca ultras grupları büyüdü. İlk kök saldıkları bölgelerde, giderek artan sayıda taraftarı örgütleyerek bir araya getirdiler ve yeni taraftarlar toplamaya devam etmişlerdir. Kısa süre içinde daha küçük diğer spor branşlarında bile bir model ve referans kaynağı haline geldiler. Ultra hareketi diğer takım sporlarında da gelişti yavaş yavaş, özellikle basketbol, buz hokeyi ve hatta voleybolda. Balestri ve Viganò çalışmalarında, "1980'lerde bu fenomen fiilen ulusal ve kitlesel bir boyut kazandı, alt kategorilerdeki takımların taraftarlarına da sıçradı ve her Pazar binlerce kişiyi içine alabildiğini gösterdi" diyor.

 

'Ultras Mantalitesi', ortaya çıktığı yıllar bu dört noktada özetlenebilecek olan işleyiş tarzını tanımlayan belirgin hatlar üzerinden ilerlemeye başlar ve günümüze kadar kısmen devam etmektedir

 

- Aktif ve radikal bir şekilde takımını desteklemek;

 

-  Takımla, şehirle ve ait oldukları grupla güçlü bir özdeşleşme. Dolayısıyla diğer takımlara ve taraftarlara karşı düşmanlık beslemek.

 

-  Dost/düşman ikilemine ve sosyolojide 'Bedevi sendromu' olarak adlandırılan, 1974 yılında Harrison tarafından formüle edilen bir ilişki vizyonu: dostumun dostu benim de dostum olabilir, dostumun düşmanı benim de düşmanımdır, düşmanımın dostu benim de düşmanımdır, düşmanımın düşmanı benim de dostum olabilir. Dostlukların, ikiliklerin ve rekabetlerin temelini oluşturacak bir felsefe.

 

-  Düzene, futbolun üst kademelerine, endüstriyel futbol gücünün yarattığı sömürüye karşı antagonizma daha sonra, kanun ve düzen güçlerine karşı nefret ve medya dünyasına güvensizlik ön plana çıkmıştır.

 

Her alt kültür gibi, fakat güçlü antagonisttik karakteri nedeniyle neredeyse bir 'karşı kültür' olarak adlandırabileceğimiz ultraların dünyası, kendi yazılı olmayan kuralları ve kodlarıyla yaşar. Valerio Marchi Ultrà adlı makalesinin son bölümünde "ultrà hareketi en başından beri kendi döneminin ve her şeyden önce gençlik ve maduniyet durumunun çelişkilerini, kaygılarını ve belirsizliklerini, çatışma duygusunu sembolik düzeyde yeniden işleyen özgül bir alt kültür olarak ortaya çıkmaktadır" diye yazmaktadır.

 

Ultraların dünyasını inceleyen bir başka sosyolog olan Alessandro Dal Lago da futbol taraftarlarının etrafında, grup üyelerinin davranışlarını belirleyebilen bir semboller, ritüeller, diller ve kurallar sistemine sahip bir alt kültürün işaretlerini bulmuştur. “Şu anda 1970'lerin kalbindeyiz ve İtalya'da futbol stadyumlarının zaten kırılgan olan dengesini bozan bir hayalet dolaşıyor. Bu hayalet Ultra öcüsüydü: renkli, tutkulu, huzursuz, bazen de şiddet yanlısı.”…devam edecek

 

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt