Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
3. Juni 2012 7 03 /06 /Juni /2012 16:09

(Romanı baştan takip için buradan >>> Münferit, Bir Ultras Romanı)

 

Notlar/I

(bir trenin penceresinden bakarken yazılmış)


Dış mahalle gerillaları her yerde savaşmaya hazırlar ama daha çok statlarda tabi’i. Siyasi ideolojileri dejenere olmuş, her şey trajik yatay bir geometriye dönüşmüş. Sinirli, bir o kadar normal, barışçıl, sistemli toplumu parçalamanın planları, kuzeyden güneye batıdan doğuya, tüm dünya’da.


Sayısız tren istasyonlarında, dinlenme tesislerinde, çevreyolu çıkışılarında, mutlaka bir Ultras hatırasına rastlanır. Modern argonotlar, sürekli deplasmanda armanın peşinde. Takımın dümen suyunda, sanki hayatta kalmak için yolculuk yapmaya mahkûm edilmişler.


Hedefe varana kadar, düşman şehirde taciz edilen tren istasyonlar, dinlenme tesisleri. Susuzluktan kurumuş boğazları, sırtlarında kemer darbelerinden aldıkları yara izleri. Soğuk havalar, sigara, alkol, haplar, esrar, çekilmiş toz çizgiler, çatışmalar, tuzaklar. Tüm hepsi bir sonraki deplasmana kadar ayakta kalmak için.


Aynı morlocklar gibi kanalizasyon kapaklarını açarak yeraltından çıkıp halkın arasına karışırlar. Amaçları düzeni bozup etrafa korku salarak normal sosyal yaşamı sabote etmek. Kim? “ ULTRAS!”


Merhaba asker,

Detayları geçiyorum, şu anda arkadaşının yanındayım iki hikâye bıraktım ne yapacağını biliyorsun. Sakın pes etme.

Unutmadan, hikâyelerin içinde ünlü bir şairin yazdığı makale var mutlaka oku!


Ultras Granata


Onları bir bayrağa sarılı gördüm, sanki ruhlarını sallıyorlardı.

Meşale dumanları yutarken, bir yandan davul çalıyorlardı, gol olduğunda gırtlakları patlarcasına sevinçlerini haykırıyorlardı, bazen kursaklarında kalıyordu çığlıkları gol kaçtığında.


Onları uzaklara giden trenlerde gördüm, kutsal sefere çıkan hacılara benziyorlardı. Bir hatıranın peşine takılmış, karşılıksız bir sevdanın hayalini kuruyorlardı.


Soğuk kış gecelerinde gördüm onları, yarı çıplak setin üstünde. İçlerini ısıtan sade inançlarıydı, ellerinde bir megafon, dişlerinin arasında vahşi boğanın boynuzları.


Onlarla savaş meydanlarındaydım, öfke seli içinde, acımasızca öten polis sirenleri arasında. İstila gecesinde patlayan göz yaşartıcı bombalardan uyuşan gözlerden yaşlar sel gibi akıyordu.


Tribünü kaplayan esrar kokusu içinde, omuz omuza tezahüratlar söyledik. Sahip olamayacakları ama hayalinden vazgeçemedikleri bir cennetin peşindeler. Boşuna uğraşıyorlar, hayatlarında yollarını gözleyen bir kadın olmayacağı gibi, içinde yaşadıkları sistemde asla onları anlamayacak.


Kalemimi maraton tribünün mürekkebine batırdım, kelimeleri yaktım öfkelerinin resmini yaptım ve bundan gurur duyuyorum.


Taraftarı stada çeken tribünün duruşudur. Hani, kızıl renklerin üzerinde beyaz kuru kafa olur ya, işte orada sert ama gerçek dünya ile tanıştım. Orası herkesin kafasında dolaşan fikirlerin tezahüratlara dönüştüğü kutsal yer.


Hani gerçeklerin ötesinde dokunulamayan düşler olur ya. Çok ama çok uzaklarda, her şeyden önce gelir “Ultras Granata.”

(Ermanno Eandi)


Devam edecek.

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt