Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
17. April 2011 7 17 /04 /April /2011 15:28

Şiddet 2000’li yılların ortasında yine artış gösterdi onca zaman geçmiş hiçbir şey değişmemişti. 10 Nisan 2005 yine büyük risk taşıyan müsabakalardan birisi oynanacaktı,  Lazio-Livorno. Siyasi görüşlerinden dolayı iki tribün birbirine düşmanlığı biliniyordu ve güvenlik en üst seviyedeydi. Bir yanda faşist I.R.R. diğer tarafta aşırı solcu grup BAL( Brigate Autonome Livornesi).  Tesadüfen 10 Nisan 2005 her sene Livorno halkının andığı “Moby Prince” link feribotu faciasının yıldönümüydü. Bu yüzden Livorno taraftarları Roma’ya gelirken bir pankart hazırlamışlardı “Moby Prince, gereksiz yere 140 ölü. Peki, suçlular bulundu mu?” Bu pankartla faciayı anmak istiyorlardı. Fakat polis müsaade etmedi çünkü Lazio taraftarlarının sebep verdiği Sırp canisi Arkan’a açtıkları bir ırkçı pankart yüzünden tüm İtalya tribünlerine yasak getirilmişti(önceki yazılarda bahsetmiştim). Oysa Livorno taraftarlarının asmak istedikleri pankart kışkırtıcı ya da siyasi sözler içermiyordu. Hoş, I.R.R. grubunun açtığı “Roma faşisttir, faşist kalacak” pankartına göz yumulmuştu. Peki, bu nasıl adalet? Hani Melandri kanunları? Belediye başkanı Veltroni’nin yazılı açıklamaları? Hepsi boşa.


Maç bittikten sonra gelenek haline gelmiş olaylar görüldü. Ufak tefek sözlü atışmalar, her şeye rağmen yine ortam sakin sayılırdı. Güvenlik güçleri fazla vakit geçirmeden Roma’ya gelen 300 Livorno Ultra Ostiense istasyonundan trene bindirilip evlerine yollama çabasındaydı. Tren harekete geçti fakat ne hikmetse San Pietro istasyonuna gelindiğinde birisi imdat frenini çekti. Malum trenin içinde bulunan 300 kişi indi ama ortada bir tane Lazio taraftarı yoktu onun yerine bir ordu dolusu çevik kuvvet. Sanki iki taraf önceden haberleşmiş ve bu karşılaşmayı ayarlamışlardı. Saatlerce süren çatışma sonrası 254 Livorno Ultra tutuklanıp iki ayrı askeri kışlasına götürüldüler. Uzun süre bu kişilerden haber alınamadı ve hepsi ertesi gün serbest bırakıldı. Yani kanunun ön gördüğü 24 saat tutuklama süreci sonuna kadar kullanılmıştı. Saatlerce rehin kalan taraftarlar serbest bırakıldıktan sonra ağır işkence gördüklerini iddia ettiler. 2001 yılında Cenova’da G8 zirvesinde çıkan olaylarının benzeri Bolzenato kışlasında yaşanmıştı ve yine aynı şeyler gündemi meşgul etmeye başladı. Corriere della Sera gazetesi tutukluların yolladıkları mektupları yayınlayınca kamuoyunda iddiaların doğru olduğu fikri kesinleşti. Üstelik tutuklananların arasında Rifondazione Comunista partisinden iki milletvekili bulunuyordu.


Olayı parlamentoya taşıyan milletvekilleri Mascia ve Giordano içişleri bakanını hakkında soruşturma açtılar. Sonuç maalesef yine sıfır her seferinde olduğu gibi delil yetersizlikleri, devlet güçlerini küçük düşürücü ifadeleri bahane ederek olayı örtbas etme çabalarına girildi. Hâlbuki milletvekillerinin amaçları sade içişleri bakanını sorgulamak değildi. Ultraların arasına karışan, sırf olay çıkarmak için orada bulunan şahıslarında cezalandırılmasını istiyorlardı. Komisyon bunu göz önünde bulundursa da çevik kuvvetin mağdur duruma düşeceğini hesaba katarak bazı delillerin kaybolduğunu belirtti ve soruşturmayı kapattı. Nede olsa devletin itibarı söz konusuydu. Adaletin işlemediği yerde barış olur mu? Detaylı bilgiler burada >>link


Bazı müsabakalarda delileri ortadan kaldırmak kolay olmuyor hele tüm dünyanın göz önünde cereyan ederse mümkün değil. O yüzden başka bahaneler uydurmak gerek!


12 Nisan 2005 Şampiyonlar ligi çeyrek final karşılaşması Inter-AC Milan. Bir sene içinde yarıda kalan ikinci büyük maç, bu sefer güvenlik güçlerinin kabahati yok. Müsabaka her iki taraf için önemli üstelik bildiğimiz klasik derbi dışında bir çekişme.  Şampiyonlar ligi derbisi ve tüm dünyanın gözü bu maça çevrilmiş. Çıkacak ufak olay tüm Ülkenin itibarını zedeleyebilir. İnsanın aklına gelen başına gelir derler ya kim demiş ise zamanında çok doğru konuşmuş.


Şartlar o gün tamamen AC Milan lehine gerçekleşiyordu, Interin turu atlaması mucize sayılırdı. Tam bu esnada hakem Interin bir golünü vermeyince taraftarlar sahaya meşale atmaya başladırlar ve biri AC Milan kalecisi Dida’nın omuzuna isabet etti. Hakem önce maçı durdurup olayların yatışmasını bekledi. Kısa süre sonra ikinci meşale atılınca bu sefer müsabakayı yarıda kesmek zorunda kaldı. Son yıllarda İtalyan futbolunda gerçekleşen vahim olaylara bakıldığında o gün olanlar devede kulak sayılır sıradan rutin olay. Nitekim ortada bir medya şöleni var aynı şehirden iki büyük kulübün Avrupa platformunda boy göstermesi söz konusu ve tüm ülkenin itibarı töhmet altında. Kısacası, o gün yaşananlar İtalya futbolu adına tam bir rezaletti.


Olaydan sonra futbol ulemaları her zaman olduğu gibi televizyon ekranlarında coştular. Başladılar Ultralara sallamaya. İtalyan futboluna kasıtlı zarar vermek isteyen organize suç örgütlerinden bahsediyorlardı komplo teorileri havada uçuştu. Ve yine temcit pilavı gibi bıktığımız usandığımız devletten taraftara karşı SIFIR TOLERANZ talepleri. Vakit kaybetmeden içişleri bakanından yeni bir tasarı ortaya atıldı. İtalyan futbolunda devrim olacaktı muhteşem fantastik uygulamalar en kısa zamanda yürürlüğe koyulacaktı. Neydi bunlar? Her kişiye özel elektronik okunan bilet, stat önlerinde güvenlik alanları, stewardlar. Şahıslara zimmetli koltuklar ve daha neler, neler. Aslına bakıldığında tüm bunların gerçekleşmesi için İtalya’da statların nerdeyse hiç birinin altyapısı uygun olmadığını sokakta beş yaşında çocuğun haberi vardı. Ama bu kimsenin umurunda değildi söz ağızdan çıkmış tasarı meclisten geçmişti ve uygulanmak zorundaydı.


Fazla sürmedi acı gerçeklerle tanışmak zorunda kaldılar ve her şey tekrar başa döndü. Her hafta sonu statların önünde uzun kuyruklarda taraftar çile çekiyordu. Dedim ya fazla sürmedi “bize ne uleeen” zihniyeti devreye girdi ve stat kapıları önüne yığılan taraftarlar kontrolsüz toplu halde içeri alınmaya başlandı. 2007 yılında Catania’da çıkan olaylarda ölen polis memurunun gerçek suçluları bu kanun tasarılarını çıkarmadan önce zerre kadar konu üzerine kafa yormayanlardır. Stewardlar mı? Onlar dekor olarak görevlerine devam ediyorlar….devam edecek.

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt