Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
23. März 2011 3 23 /03 /März /2011 17:50

Futbol şiddettir, futbol holiganlıktır futbol adam bıçaklamaktır. Eskiden tribünlerde sıkça duyulurdu bu makara. O eskidendi. Şimdi futbol değişti, gerçi holiganlık bitmedi modern futbola ayak uyduruyor. Ama işin iyi yanı eskiye nazaran pek o kadar adam bıçaklanmıyor şükür. Onun yerine şişeler ortaya çıktı. Malum, futbol spor olmaktan çoktan çıktı ve bu yönde ciddiyetini yitirdi. Futbol pop kültürünle pekiştirilmiş milenyumun yeni eğlencesi. Bol rakı, votka çekirdek.  Cips sosisli sandviç. Ellerde cep telefonları resim makineleri facebook sanal tribüncüler sidik yarıştıranlar desibel rekorları. Eğlence kültürü olmayan toplum tribün kültüründen ne anlasın ki? Suç insanlarda değil, çünkü onlara TV ekranlarında yorumcu ağabeyleri sürekli futbolun aynı sinema tiyatro ve müzik gibi eğlence olduğunu pompalıyorlar. Normal karşılamalıyız, adamlar statları pavyona çevirdiler kafayı sıyıran sallıyor şişeyi kime denk gelirse, isabet edenin canı çıksın kimin umurunda. Keşke pavyonda nasıl assolistten peçete üzeri istek yapıldığı gibi santrafordan gol isteyebilsek “bir sonra atılacak gol anneme,babama, teyzeme, halama,amcama etc..” Hele rakip taraftarlarla yan yana otursak, her atılan golde birbirimize sarılsak “çaaak moruk”. Benim daha iyi önerim var, maçlar tek kale oynansın. 22 süper yıldız futbolcu hepsi değişik renkte forma giyinsin. Seyirciler içinden birini seçsin sürekli o oyuncuya tezahürat yapsınlar, hem bol gol olur. Mümkünse 30 hakem yönetsin müsabakaları, böylece kafalarda soru işaretleri de oluşmaz. Saha kenarına 75 tane kamera kurulsun, HD3D, nasıl olur? Eğer futbolu böyle olmasını istiyorsanız devam edin. Unutmayın, futbol fena halde doğaya benzer ve dengesini bozanlardan gün gelir intikamını alır!


Neyse bu kadar yeter fazla yazdım mı çokbilmiş diyorlar. Hâlbuki bilmek ayıp değil, bilmemek ayıp!

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Kaldığımız yerden devam. Evet, İtalya futbolunda şiddet yer değiştirmiş Kuzeyden Güneye kaymıştı. Vahim olaylar görülmeye başlandı ve gün geçtikçe artıyordu. Bunlardan ilki 17 Haziran 2001 tarihinde yaşandı. Messina-Catania, iki takım için hayati önem taşıyan ikinci lige yükselme final maçı, üstelik derbi. Taraftarlara göre her türlü çıkacak olaya bol malzeme mevcuttu hem sportif açıdan hem de mahalli milliyetçiliğin ulaştığı en doruk noktasıydı bu müsabaka. Messina’nın Celeste stadı böyle durumlar için tam müsait bir ortamdı. Boş haliyle bile korku veren stadı kontrol etmek imkânsızdı. Zaten yetkililerde pekte kontrol altına alma gayreti göstermediler. İşte bunu fırsat bilen bir Catania’lı taraftar elini kolunu sallayarak stada soktuğu kâğıt bombayı ev sahibi tribünlerinin içine fırlattı.


Bomba Antonino Curro isimli bir Catania taraftarına isabet etti. Komaya giren Antonino uyanamadı ve iki hafta sonra vefat etti, henüz 24 yaşındaydı. Olaydan üç gün sonra polis 13 yaşında Catania’lı bir çocuğu tutukladı. Fakat kamera görüntülerinde suçu onun işlemediği ortaya çıktı ve asıl bombayı atan kişi yakalanamadı. Oysa 1979 senesinde, teknoloji bu boyutlara ulaşmamışken Paparelli’ye fişek atan taraftar kısa süre sonra tespit edilmişti gerçi vicdan azabından suçlu kendisi teslim olmuştu. Şimdi ise modern teknolojinin tüm imkânlarına rağmen suçlu bulunamıyordu. Bu size bir yerden tanıdık geliyor değil mi? Yıllar geçti ama bazı şeyler hiç değişmedi!


Ve yine aynı senaryolar devreye girdi. Yeni yasalar çıktı polisin yetkisi arttı ama her şey eskisi gibi devam ediyordu. Kimse kalkıp şu can alıcı soruyu soramadı “NEDEN?” Çünkü cevabını bilmiyorlardı ve cevabı bulmak içinde o güne kadar kafalarını yormadılar. Ta ki Tim Parks(A Season With Verona) isimli bir İngiliz yazar onlara tüm acı gerçekleri gözlerinin içine sokana kadar. Ama iş işten çoktan geçmişti.


Gelelim ikinci vakaya. Sonbahar 2003 günlerden 20 Eylül Cumartesi. Güney derbisinde Avellino-Napoli karşı karşıya. İki kulüp taraftarları arasında husumet yok kadar az o yüzden polis açısından riskli maç değil ama yine problemler çıkıyor. Sergio Ercolano 20 yaşında polisten kaçarken pleksiglas korumalarına tırmanırken dengesini kaybedip 15 metre güvenlik çukuruna düşüyor.


 Emniyet müdürlüğüne göre riski az olan müsabakaya yinede 4.000 bin polis görevlendiriliyor yani her ihtimale karşı tedbirli önlemler alınmış. Fakat bu sefer iki kulübün organizasyon rezaleti tüm alınan önlemleri alt üst ediyor. Müsabaka ne kadar az risk taşısa da Avellino kulüp yöneticileri İtalya’nın hatta Avrupa’nın en tehlikeli Ultras oluşumları o gün kente gelip her şeyi göze alarak stada girmek için tüm imkânları seferber edeceklerini umursamıyorlar.


Yaklaşık 5.000 Napolili Ultra Avellino’ya yola çıkıyor, ama 4.000 kişi biletsiz. Avellino’da deplasman taraftarına ayrılan bölüm yinede 6.000 kişilik, bu açıdan da pek sorun çıkmaması lazım. Maalesef çıkıyor! Çünkü gişede bilet yok ve hepsi karaborsacıların elinde. Bunun üzerine biletsiz gelen Napoliler turnikeleri patlatıyorlar. Polis müdahale ediyor çıkan arbedede bir sürü biletsiz Napolili stada girmeyi başarıyor. Polis ikinci kez stat içinden taraftara saldırı düzenliyor, işte bu esnada çevik kuvvetten kaçan Sergio Ercolano pleksiglas korumalarının üzerine tırmanırken dengesini kaybedip tribünle saha arasında olan güvenlik çukuruna düşüyor.

 
Sergio boşlukta kanlar içinde yatıyor ama hala hayatta. Onu gören Napoliler öfkeden cinnet geçiyor, tribünde tam bir kaos ortamı. Polis ve Ultra’lara arasında şiddetli çatışma çıkıyor, biber gazı cop meşale bıçak demir sopalar birbirine girişiyorlar. O arada Sergio hala can çekişiyor. Nihayet yarım saat gecikmeyle ambulans olay yerine intikal ediyor ama yaralıya ulaşmak imkânsız. Rezalet üstüne rezalet yaşanıyor önce stat yetkilisi kapı anahtarını bulamıyor sonra Ambulans görevlileri Sergio’nun olduğu yere girmeye korkuyorlar. Sonunda büyük çabayla yaralıya ulaşılıyor fakat telaştan bu sefer arkalarından kapıyı kilitlemeye unutuyorlar, buyurun cenaze namazına.


Açık kalan kapıdan stada giremeyen Napoliler oluk gibi içeriye akıyorlar ve av mevsimi başlıyor. Avcı Napoli Ultra’ları av Avellino çevik kuvvet elemanları. Saha içi tam anlamda bir savaş alanı. Napolilerden kaçan polis Avellino tribününe sığınmaya çalışıyor ama ne kadar renkler farklı olsa da düşman ortak. Ağır darbe alan çevik kuvvet elemanları soyunma odalarına kaçmayı başarıyorlar. Müsabaka iptal ediliyor, Napoli kulübüne 5 maç seyircisiz ceza. Avellino başkanı Casillo federasyona başvurarak üç puanı hazinesine yazdırıyor, bravo. Sergio mu? O maalesef kurtarılamadı ve hastanede can verdi.


Her olaydan sonra olduğu gibi aynı senaryo. Daha sert yasalar çıksın, polise fazla yetki verilsin. Yahu zaten yeteri kadar yetkisi olan polisi o saatten sonra ancak kalaşnikof keser ya da havan topu leopard tankları da olabilir. Ama kimse kalkıp olayın bu boyutlara getiren unsurları araştırmıyor. Kimse bilet ve organizasyon rezaletinden bahsetmiyor, polisin gereksiz yere şiddetli müdahalesini sorgulamıyor. Bir tek Sergio’nun velileri avukat tutarak Avellino emniyet amirliğine ve valisine dava açıyorlar, sonuç SIFIR.


Ama yinede olayın nasıl çıktığını merak edenler var. Diario adlı haftalık dergi tek başına bir araştırma yapıyor. 26 Eylül 2003 tarihinde Diario dergisinde yayınlanan Marco Liguori ve Salvatore Napoletano kaleminden çıkan kehanet dolu yazılarından ufak bir alıntı;


“Futbol dünyasına kimsenin hükmetmeye gücü kalmadı. Böylece her hafta sonu organize deplasmanlar devam edeceği kesin. Bir tarafta modern silahlarla kuşanmış çevik kuvvet diğer yanda alt kültür geleneklerine sadık kalan Ultra’lar. İkisi arasında kim daha fazla faşist, ya da kim daha fazla maço sidik yarışı sürecek. Birileri coplarına, öbürleri bayrak sopalarına çizikler atacaklar. Ve bunu fırsat bilen Sosyologlara ve Porta a Porta programına bol malzeme çıkacak.“


Fazla eklemeye gerek yok….devam edecek.

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt