Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
10. März 2011 4 10 /03 /März /2011 23:27

2000/2001 sezonu tamamen AS Roma hükümdarıyla geçti. Teknik Direktör Capello liderliğinde büyük sportif başarılara ulaşmışlardı. Malum, takımın başarısı Ultra’ların yanı sıra diğer seyircileri de harekete geçirdi. Sanki C.U.C.S. dağıldıktan sonra AS Roma tribünleri ikinci baharını yaşıyordu. Ayda iki kere takımın peşine on binlerce taraftar takılıyordu. Zira Napoli ve Juventus da aynı sayıda deplasman yapıyordu ama onlar kent dışında yaşayan taraftarların katılımıyla onca kalabalığa ulaşıyorlardı. Sarı kırmızılarda durum farklıydı, neredeyse Olimpico’yu dolduran taraftar kadar deplasman yapan vardı. Bazen bu sayı yirmi bine kadar ulaşıyor adeta Roma boşalıyordu. Aynı cepheye giden ordu gibi armanın peşinden gidiyorlardı.


Bu büyük kalabalık yüzünden her seferinde dış sahalarda olaylar çıkıyordu. Bir keresinde Milano’da Romalıları kontrol altına almak isteyen çevik kuvvet tribüne göz yaşartıcı bombalar attı birçok kişi ezilme tehlikesi yaşadı. Perugia’da keza benzer olaylar yaşandı. Bu defa deplasmana gelenlerin çoğu biletsizdi ama yinede stada girmeyi başardılar. Malum, misafir taraftara ayrılan bölüme sığmayan kalabalık ev sahibi tribünü basarak kanlı olaylara sebep verdi. Ligin bitmesine iki hafta kala Napoli’de büyük çatışma çıktı, olaylara son noktayı içinde yaralılarla dolu ilk yardım arabasını parçalayan Napoliler koydular. Yine yetkililer çaresizdi herkes başını kuma sokmuş gerekli önlemleri almakta yeteri kadar cesaret gösteremediler. Tartışılanlar genelde hep aynı konulardı. Hakem hataları, ofsayt 4-4-2, yabancı oyuncuların performansı vb. saçmalıklar. Kimse her hafta sonu yaşananları umursamıyordu, nasıl olsa yasalar vardı çevik kuvvet her türlü yetkiye sahipti. Taraftar-polis birbirini öldürüp parçalıyordu oluruna bırakmışlardı yeter ki futbol şovu devam etsin gerisi önemli değildi.


13 Şubat 2001, yer Bologna. Kent 15.000 bin Romalının işgali altında. Bunca kişinin geleceğini yetkililer günler önce biliyorlardı ve gerekli önlemleri almışlardı. Romalı taraftarları tek kapıdan içeri sokmaya karar verildi, aynı kurbanlık büyük baş hayvanlar gibi. Romalılar koyun sürüsü gibi stadın tek giriş kapısına doğru yönlendirildiler, itiş kakış kalabalık içinde ezilenler. Bu esnada dışarıdan gelenler ve önceden içeri girenlerin arasında kalan çevik kuvvet paniğe kapılıp Romalılara merdivenlerde saldırdılar, olacağı malumdu. Saldırı sırasında 32 yaşında Alessandro Spoletini yere düşüp komaya girdi. Romalı taraftarların ifadesine göre Alessandro kafasına aldığı cop darbesi yüzünden düşmüştü. Polise göre Alessandro bileti olmadığı için duvardan atlarken yere düşüp kafasını çarpmıştı. Sürpriz, Alessandro’nun üzerinde bileti çıkıyor. Peki, şimdi suçlu kim? Günler önce gerekli önlemleri alan, 15.000 bin Romalıyı koyun sürüsü gibi tek kapıdan içeri sokmaya çalışan güvenlik yetkililerimi. Yoksa arada sıkışan paniğe kapılıp taraftara saldıran çevik kuvvet mi? Bildiniz TARAFTAR! Al kızını koy çuvala salla, salla vur duvara.

0001bolognaroma_messaggero.jpg

Romalılar bu olay üzerine protestolar yapıp seslerini duyurdular. Birkaç gazetede haber oldu sonra hayat kaldığı yerden devam etti. Fazlası da zarar ve zararın neresinden dönersen kar demiş atalarımız. Bologna yöresinin gazetelerinden Il Resto del Carlino taraftarların topladıkları somut delileri görmemezlikten gelip çevik kuvvetten yana tavır aldı ve Romalıları olaylardan sorumlu tuttu. O hafta ortası Çarşamba günü Roma-Liverpool UEFA kupası karşılaşmasında Bologna’da yaşananları “Katiller” tezahüratlarıyla polisleri protesto eden Romalı taraftarlar arasında şiddetli çatışma çıktı. Evet, nerde kalmıştık?


İtalya futbolu yine bilerek bir kaosun içine düştü. Yetkililer suskun, medya her zamanki gibi üç maymunu oynuyor gerekirse suçu taraftara atıyordu. Fakat 19 Şubat 2001 günü hiç beklenmedik olumlu gelişme yaşandı. Bologna emniyetine bağlı 300 çevik kuvvet elamanı sendika kanalıyla Il Resto del Carlino gazetesine bir mektup yolladılar. Lakin Polisler suçun büyük kısmı Romalılarda olduğunu ve Alessandro adlı taraftarın bir kaza ötürü tesadüfen yaralandığını yazıyorlardı. Ama önemli bir noktayı işaret ettikleri gözden kaçmadı. Stada görev yapan özel güvenliğin yetersiz olduğunu ve kötü organize edildiğini bu yüzden orada bulunan herkesi tehlikeye soktuğunu vurguluyorlardı. Polislerin öne sürdüğü şikâyetten daha çok bahane ama yinede büyük önem taşıyor. En azından bir tartışma zemini doğmuştu. Bir umut karanlıkta ışık mı, acaba?


Çevik kuvvetin açıklaması Romalıları tatmin etmese de bu fırsatı ciddiye aldılar. Şunu iyi bilmenizi istiyorum, Ultra’lar hırçın olabilirler ama çok zeki İnsanlar! Romalı Ultralar polislerin açıklamasına cevap verdi ve önerileriler sundular. Örneğin polislerin yakalarında kimlik numaraları ya da isimleri yazılmasını önererek çözüm ürettiler. Bu önemli diyalog demokrasi adına ve iki tarafın birbirine yaklaşmasına önemli adım olabilirdi şayet ciddiye alınsaydı. Ama maalesef üstü ötüldü konu kapatıldı.


6 Mart 2001 günü Alessandro Spoletini komadan uyandı. Verdiği ifade üzerine bir polis çelme attığı için açığa alındı, kısa süre sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Yine büyük bir fırsat geri tepilmişti, oysa bu gerçekten iki tarafın yaklaşmasında sorunları tartışması açısından önemliydi ama maalesef dikkate alınmadı. Yazık, keşke alınsaydı çünkü İtalya futbolun daha çok kötü günler bekliyordu…  devam edecek.

Diesen Post teilen
Repost0
Published by Erdal Güngör

Blog Içeriği

  • : Blog von Erdal Güngör
  • : Liberta per gli Ultras ! No Al Calcio Moderno ! Galatasaray,Ali Sami Yen,Metin Oktay,istanbul,Alpaslan Dikmen,Karıncaezmez Şevki,Fatih Terim,Hooligan,Ultras,Hagi,Two and a half Man,Football Supporters Europe,The Big Bang Theory,Çılgın Türkler, Family Guy, Fringe,eBileteHAYIR!
  • Kontakt